İLMÎ HAKİKATLER, GERÇEKLER... EDEBÎ ESERLER, HABER VE GÖRÜŞLER...
Selamün aleyküm
İnsanların pek çoğu gerçekten makul düşünmez, hatta hiç düşünmeyenler bile vardır.
" enam-50) de ki: "ben size, ‘allah'ın hazineleri benim yanımdadır' demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘ben bir meleğim' de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum." de ki: "görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?"
"rum - .8.) Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar.
" meryem (67) insan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?
" ahkaf - 7) âyetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine geldiğinde hak (kitap kur'an) için, düşünmeden "bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Ve daha birçok ayet bunu ifade ediyor. Yani İnsan, düşünmüyor. Düşünse bu hakikatleri bulacak, anlayacak ve gereğince amel edecektir.
Özellikle de insan, nefsine hoş gelmeyen şeyler hakkında hiç kafa yormak istemez. Mantıkları bencillik mayasıyla (şeytani) yoğurulmuştur ki gerçekte bu bir imtihan vesilesidir. Vicdanlar da buna bağlıdır. Empati yapmayı sevmez. Bunları nahoş bir angarya olarak telakki eder.
Bunları şefkatle ve sevgiyle insanlara anlatmak, hoşgörülü davranmak ve örnek olmak suretiyle bir nebze yardımcı olabiliriz. Sebep kuldan olsa da hidayet allah'tandır.
Allah bazılarını da tam bir nankörlük içinde olduklarını beyan ederek, onların nasıl bir akıbet içinde olduklarını ise şöyle ifade ediyor:
“araf - 179) andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.”
“ furkan - (43-44) kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın? Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.”
Alah kimseyi bu derekeye düşürmesin.
Bazı kuşbeyinsiz kimseler de bu ayetlerle,Allah, güya insanlara hakaret ediyor, onları aşağılaştırıyormuş, zehabına kapılıyor. İşte bilmiyor ki ya da anlamıyor ki Allah, Hak ve hakikatleri görüp, anlayıp, dinleyip de bunları idrak edemeyenlerin ancak hayvanlar olabileceğini belirterek, kavrayan, hakkı gören, duyan insanların hakikat yoluna girerek gerçeğe ulaşabileceğini ifade ediyor.
Allah, kulunun düşünüp de kendi hidayetine yönelik bir adım atmasını bekler. Bir adım atana on adım yaklaşır. Yürüyerek gelene de koşarak gelir. Kötü kalpleri böyle tamir ederek düzeltir. Kul istesin yeter ki. İşte bize de bunları iyi karşılamak, hüsn-ü niyet göstermek ve ellerinden tutmak yaraşır.
Bu sebeple biz onları da sevmek ve onlara el uzatmak zorundayız.
T. F. AKTAN